Çeşme'de, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde Kutlama Değil, Yas ve İsyan

4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde Çeşme Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen hayvan hakları savunucuları, bu özel günde kutlama değil yas ve isyan içinde olduklarını dile getirdi.

HAYTAP, Çeşme Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu, Çeşme Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği (ÇESAL), Çeşme Hayvan Hakları Platformu ve çok sayıda hayvanseverin katıldığı basın açıklaması, tiyatro sanatçısı Mahperi Mertoğlu tarafından okundu.

Katılımcılar, “Katliam Yasası” olarak nitelendirdikleri Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin yürürlüğe girmesinin ardından Türkiye genelinde yaşanan hayvan ölümlerine, toplama operasyonlarına ve artan şiddet vakalarına dikkat çekti.

“Kutlamıyoruz, yastayız, isyandayız”

Basın açıklamasında, Türkiye’de hayvan haklarının yıllardır ihmal edildiği, 2004 yılında çıkarılan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun da etkin şekilde uygulanmadığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kısırlaştırma, aşılama yapılmadı, yasaya uymayanlar cezalandırılmadı. Devlet ve sermaye ortaklığıyla hayvan üretimi ve satışı devam ederken, sokakta yaşayan hayvanlar günah keçisi ilan edildi. 2 Ağustos 2024’te Resmî Gazete’de yayımlanan yeni yasa, barınak adı verilen hapishanelerde binlerce hayvanın ölümüne yol açtı. Türkiye’nin birçok kentinde sokaklardan toplanan hayvanlar öldürülürken, onları savunan insanlar şiddete uğradı, gözaltına alındı.”

Katılımcılar, hayvanların “mal” statüsünde değerlendirilmesine son verilmesini, yaşam hakkının anayasal güvence altına alınmasını ve devletin sokak hayvanlarına yönelik sorumluluklarını yerine getirmesini talep etti.

“Çeşme’de bile en uysal köpekler toplanıyor”

Açıklamada, Çeşme’de de benzer uygulamaların yaşandığına dikkat çekilerek, yerel yönetimlerin sorumluluklarını yerine getirmediği belirtilerek şöyle denildi:

“Bu bölgemiz olan Çeşme’de bile en uysal köpekler acımasızca toplanmakta, uygun olmayan barınak şartlarında hapis hayatı yaşatılmaktadır. Belediyeler, yasada kendileri için ‘iyi’ olan maddeleri uygularken, hayvan refahı için belirlenen şartları görmezden gelmektedir.”

Basın açıklamasında, barınakların yalnızca birer “toplama merkezi” haline getirildiği, temiz su, beslenme, sağlık ve hareket alanı gibi temel ihtiyaçların karşılanmadığı ifade edildi.

“Yaşam hakkı için ortak mücadele çağrısı”

Etkinliğe katılan hayvanseverler, 4 Ekim’in bir kutlama günü olmaktan çıkıp bir direniş günü haline geldiğini vurguladı. Basın açıklaması şu sözlerle sona erdi:

“Hayvanları hedef göstererek hapsetme ve katletme politikalarına, onların bedenleri üzerinden çıkar sağlanmasına karşı sesimizi yükseltiyoruz. Tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini ve yaşam hakkı savunucularını bu mücadeleye katılmaya çağırıyoruz. Mevcut yasanın iptal edilmesini, hayvan haklarını gerçekten koruyan, yaşamı esas alan bir düzenlemenin hayata geçirilmesini talep ediyoruz.”