EN SAHİ GURURUMUZ, MİLLİ, KADIN VOLEYBOLCULARIMIZ
Günaydın Can-Canlarım: Bugünlerde takacak bir şey yokmuş gibi TRT1'deki reklama taktım kafayı...ayrıca neyin reklamı olduğunu da anlamış değilim...
Benim bildiğim, reklam, bir öne çıkartıcı olmak, en önemlisi de cezbetmek için başvurulan bir yöntem, bir tanıtmacıdır. Beğenilerek sahip olmak istenecek, imrendirecek, hatta yiyecek tanıtımlarında ağız sulandırıp tatmak, denemek ihtiyacını dürten bir unsurdur. Ancak gördüğünüz manzara: çok güzel bir havada, bisiklet gezisine çıkmış bir baba kız. Kızın gözleri, büyük bir olasılıkla âmâ! Bisikletin gidonuna yerleştirilmiş muhteşem bir çiçek buketi, adeta baharı bir araya derlemişler, kız ellerini iki yana açmış dünyayı sararmışcasına, gülümsemesi yüzünde donmuş, kara güneş gözlüklerinin ardını zaten görmüyorsun. Baba da hüzünle karışık bir sevda ile kızının başına dayıyor başını, gözleri adeta nemli! Nedir bu??? Ardından gelecek herhangi bir seyahat özendirmesi, yiyecek-içecek, eşya tanıtım reklamı olamaz! Sözsüz, sadece yüz ifadeleriyle ifade edilmiş: HÜZÜN! Bu da benim içimi daraltıyor her karşıma çıktığında...şu ara Dünya Kadınlar Voleybol Şampiyonasına yapışıp kaldığımız için, sevincin, heyecanın, coşkunun ve gururun dondurulması adeta...Bana göre tabii...kimileri çok beğeniyor olabilir, belki de benim cahil kaldığım, atladığım bir tanıtımın fragmanıdır...neyse.
Bayılıyorum ve öylesine gurur duyuyorum bizim kadın voleybolcularımızın maçlarını seyretmeye. Bir çoğumuz gibi, ekranın başına kitlenip, bağıra çağıra maç seyredip, heyecanımı deşarj ediyorum, ev halkını şaşkına çevirerek. Kendimi, okul zamanında, tüm spor takımlarında oynayıp, hatta kaptanlık yaptığım, o heyecanı çok iyi biliyorum, ve çok seviyorum! Ayrıca milli hislerimiz o kadar çok kabarıyor ki, ''İŞTE, MODERN, SPORCU, ATATÜRK KADINI BUDUR, GÜÇLÜDÜR, ÇEKİCİDİR, AZİMLİDİR, GÜZELDİR, MODERNDİR, ÇEKİCİDİR, HER KONUDA BOY GÖSTERİP ÜLKEMİZİ LAYIKIYLA TEMSİL EDER diyorum.
Ancak, Türkiye Cumhuriyet Devletinin idarecilerinden de, aynı anlayış ve alakayı bekliyorum. Gürcistan-Türkiye milli futbol karşılaşmasından sonra, sayın Cumhurbaşkanımızın, bizzat telefonla, kaptanı tebrik etmesini, aynen kadın sporcularımıza da uygulamasını bekliyorum. Reklamlarda olduğu gibi, ''EN SAHİ GURUR!'', bunu bize her zaman tattıran kadın voleybolcularımızı gözetmelerini, el üzerinde taşımaları gerektiği veçhiyle...
Geçen sene son kazandıkları çifte şampiyonluktan dönerken , 10-12 saatlik yolculuğu. o yorgunluğun ardından ekonomi sınıfında, yorgun, argın, kendilerine yakışan bir karşılama yapılmadığı gibi, ekonomi sınıfında uçuruldular, sıkışık ortamlarda...
Bu gün, saat 15:30 da maçımız var. En kötü ihtimal, Dünya 2. olarak,, en yakışan ihtimal ve büyük bir beklentimiz: DÜNYA ŞAMPİYONU olarak yurda dönecekler. Onca yorgunluklarını, taçlandırmak adına, Dünya Şampiyonluğunu kazanabildikleri takdir de, ben Cumhurbaşkanı olsam, özel uçaklarımdan birini, şampiyon kızlarımızın dönüşüne tahsis eder, görkemli bir karşılama töreni de yaptırırdım...Eğer kadın olmaları, kısacık modern şortlarla, bakımlı manikürlü eller ve makyajlarıyla TÜRK adını ve bayrağını göndere çektiren kızlarımıza, mani teşkil etmiyorsa, Türkiye'nin adını, alın teriyle kazandıkları, altın veya gümüş madalya ile yurda dönüşlerini, onca yorgunluğun ardından hak ettikleri rehaveti yaşatırdım onlara bir TÜRK BÜYÜĞÜ OLARAK... EN SAHİ GURURUMUZ, MİLLİ, KADIN VOLEYBOLCULARIMIZIN olduğunu bizzat hissettirerek, gururlarına ortak olarak...









0 Yorum